2020 yazı, DeFi’nin altın yazıydı. Compound’un likidite sağlayanlara COMP token vermesiyle başlayan sürecin devamında, Yearn Finance, Curve ve SushiSwap gibi “blue chip” (Amerikan Borsası’nın FAANG’i gibi düşünebiliriz, Facebook, Amazon, Apple, Netflix, Google) protokolleri ortaya çıktı. 2020 yazına damga vuran en büyük olay ise 2017’de Siemens’te makine mühendisi olarak çalışan Hayden Adams’ın kurduğu merkeziyetsiz borsa Uniswap’tan gelmişti. (Uniswap’in kuruluş hikayesini okumak isteyenleri bu linke alabiliriz.)

Uniswap 11 milyon dolarlık Seri A yatırım almasının da etkisiyle, erken aşama kullanıcılarını ödüllendirmek amacıyla, daha önce yapılmamış bir ödüllendirme sistemini hayata geçirdi. Uniswap üzerinde takas yapanlara, havuzlara likidite sağlayanlara ve en önemlisi Uniswap üzerinde işlem yapmayı denemiş ancak bir şekilde ya işlem ücreti yüzünden ya da teknik bir hatadan kaynaklı olarak başarısız işlem yapan cüzdanlara minimum 400 adet UNI tokeni verdi. Bu olay sayesinde, retroactive airdrop tabiri hayatımıza girmiş oldu. Bu gelişmeden sonra akıllara, airdrop denince Iphone’un airdrop özelliği değil, Uniswap’in adeta cari açığı kapatan airdropu geliyordu.